Hafta sonunu Mordoğan’da geçirdik. Hava yazdan kalma muhteşemdi. Aslında bu kez tatile değil Karaburun’daki işlerimizi halletmek için gittik eşimle.Sabah erkenden daha kahvaltımızı etmeden yola çıktık, Devlet dairesi işler ne kadar sürer bilinmez deyip. Ama işlerimiz beklediğimizden de kısa sürede bitince tüm gün bize kaldı.
Mordoğan İzmir’e 60 km. kadar. Karaburun Mordoğan’dan 20 km kadar ileride… Ama görmeyenlerin mutlaka görmesi gereken, görenlerin ise asla vazgeçemeyecekleri güzellikte bir kıyı şeridi. Henüz Çeşme kadar popüler değil nedeni ise çok virajlı yolları. Ama geçen sene İzmir Karaburun arasına Otoban yapımı başladı. Hemen hemen bitmek üzere ve yolun çoğu bölümünü bu otobandan gidebiliyorsunuz. Otoban tamamen bitince buralarda yoğun kalabalığa kavuşup, güzellikler bir bir yok edilir artık. Neyse bu güzel gün bize kalınca önce Karaburun içinde küçük bir gezinti yapıp, hemen liman tarafına indik. Çok güzel bir yer. Ben yazında çok gittim Karaburun’a ama henüz resimlerimi toparlayıp, yaşadıklarımı yazamadım. Hayatta o kadar çok şey yaşıyoruz ki yazmak istediklerimizin önüne geçiyor. Bir yerden başlamak lazım.
Liman’da küçük oteller, kahvaltı ve balık restoranlar var. Çok sakin ve huzurlu bir yer. Küçük bir tatil yapacaksanız aklınız da bulunsun.
Kahvaltıyı daha önce yazın çay içmeye uğradığımız Saipler Köyü aklımıza gelince orada yapmaya karar verip atladık arabamıza. Saipler Köyü Karaburun’a çok yakın. Mordoğan’la Karaburun arasında.. Enfes manzarası olan bir köy. Saipler köyünde emekli bir karı kocanın işlettiği köy kahvesi tadında bir yer var. Saip Kır Kahvesi Eşref- Nihal Arpacıoğlu ..Elele verip emekliği yaşamak için seneler önce buraya gelmişler ve artık buralı olmuşlar.
Nihal Hanım çok becerikli, muhteşem bir hanım. Muhteşem reçeller, şerbetler yapıyor.
Dalından topladığı sebzeler, meyveler muhteşem lezzetlere dönüşmüş. Kahvenin girişinde başka bir hanım kepekli, tam buğday unlu, zeytinyağlı ve otlu muhteşem börekler, gözlemeler yapıyor.
İçeri de Nihal hanım yaptığı ürünleri sergilemiş, isterseniz bunların hepsinden satın alabiliyorsunuz. Manzara, lezzetler, sohbet muhteşem. Nihal hanım benim bu işlerle ilgimi anlayınca bana bu sene denediği reçellerinden getirdi sırayla. Tatları, lezzetleri muhteşem. Nasıl yaptığını,içinde neler olduğunu hiç sakınmadan güler yüzüyle anlattı. Nihal hanımı nasıl anlatsam size Fatma Gülün Suçu Ne dizisinde Sumru Yavrucuk’un canlandırdığı bir karakter vardı Ebe Nine.. Görür görmez anlatımı, duruşu, güler yüzü, bitkileri, sebzeleri, meyveleri elleriyle toplaması, yaptığı reçelleri, şerbetleri, yüzü gözü sanki ben Ebe Nineyle tanıştım. Görüşüp tanışanlar bana katılacaklardır. Eşref Bey ise Jhon Lennon gözlükleri olan(kendisi sosyal medyada oraya gidenler tarafından yazılan, bu şekilde anlatılan) çok hoş sohbet bir bey. Kendisinin sadece servise yardım ettiğini ve tüm bu lezzetlerin eşinin ellerinden çıktığını anlatıyor bize. Yazın ve özellikle haftasonları çok kalabalık olduğunu servisleri Nihal hanım tek başına hazırladığı için beklemeler olduğunu anlattı. Şansımıza pazartesi ve sabahın erken saatleri.. Hiç beklemeden önümüze sırayla lezzetler gelmeye başladı…
Doldurulmuş Limon Reçeli..
Önümüze öyle bir kahvaltı geldi ki ben bir haftada yiyeceklerimi o gün yedim.
Zahter, kendi özel karışım baharatları, keçi sütüyle ve inek sütüyle yapılmış tereyağları, bademler. Zencefil, vişne, ham şeftali,bal.. Elde açma zeytinyağlı sıcacık muhteşem otlu börek. Gerçek köy yumurtası. Biber reçeli, limon reçeli, çeşit çeşit peynirler, kendi kuruttuğu domatesler..
Sıcacık simit, ekşi mayalı sıcacık köy ekmeği.. Ortada arıları kaçıran doğal otlarla yapılmış tütsü..
Ve bu güzel kahvaltıya eşlik eden muhteşem bir manzara, bol sohbet ve güler yüz. Eğer yolunuz buralar düşerse mutlaka uğrayın. Tabelalar sizi oraya götürecek. Yola yakın bir yerde. Fiyatlar çok uygun. Tüm bu yediklerimiz vasat bir yerde 1 kişi için ödediğimiz kahvaltı fiyatı kadar. Ellerine, emeklerine ve yüreklerine sağlık. Huzur, sevgi, lezzet, güler yüz ve hoş sohbet neymiş bir kez daha hatırlattılar bana. İnsanın sevdiği işle uğraşması gerçekten çok farklı, o farkı yaşadıklarınızla anlıyorsunuz. Teşekkürler Nihal hanım ve Eşref Bey….
İstemiyerekte olsa bu güzel gün de bitiyor. Mordoğan’a dönüş.
Daha bahçemizdeki mandalina ağacını toplayacağız İzmir’e döneceğiz. Bunlar da benim ağaçlarım.. Mandalina, portakal ve limon. Hemen hemen tüm mandalinaları topladık. Allahım nasıl bir bereket, ne kadar çok mandalina verdi anlatamam. Ama eşim geçen seneden beri çok uğraştı, emek verdi. Ağaçlarımız da bu sevginin karşılığını verdiler. Tüm mandalinalar akrabalarımıza, arkadaşlarımıza ve apartman komşularımıza dağıtıldı. Artık kimin nasibi varsa. Allah seneye de toplamak dağıtmak nasip etsin. Ve ben meyve yiyemeyen ve sevmeyen biri olarak henüz tadına bile bakmadım mandalina ve portakalların.. İşin sadece toplama ve dağıtma kısmındayım..:))
İşte bu güzel gezinin sonu.. Ben çok keyifli ve huzurlu bir kaç gün geçirdim. Allah hepimize gezebilecek sağlık, sıhhat versin. Herkese sevdikleriyle birlikte geçireceği mutlu sağlıklı, bereketli ve huzurlu günler diyorum.. Sevgiyle kalın…
Nasıl güzel yerler bayıldım canım 🙂
İzmirde yaşamanın güzellikleri 🙂
Mandalinalarına maşallah demek istiyorum canım . Nasıl bir güzellik o öyle 🙂
Sevgilerimle…..
Günaydın canım.. Çok güzel yerler var.. teşekkür ederim.. Sevgiler..:))
İzmi’in en güzel yanlarından biri etrafı cennetlerle çevrili olması sanırım, ne kadar özendim.Karaburun’a çok yıllar önce gitmiştim aklımda yolları kalmıştı, ama otoban yapılıyorsa dediğin gibi akarda gelir herkesler o güzel yerleri görmeye.Paylaşım için teşekkürler Oyacım.
Günaydın canım.. Gerçektende muhteşem yerler var. O kadar çok fotoğraf çekmişim ki.. Anca bu kadarını yayınlayabildim. Yol inşallah 1-2 aya bitecek. o zaman çok kalabalık ve pahalı olacak.. Senin gelme zamanın gelmiş buralara canım…Sevgiyle…
cok guzel bır gun olmus recele cok guzelmıs
Teşekkür ederim Selmacım.. Gerçekten güzel yerler ve güzel lezzetler.. Daha anlatamadığım çok reçel var…
Limona ne doldurmuşlar?
Küçük sarı limonların içini temizleyip limonlu bir tür marmelat yapıp onunla ve bademle doldurup reçel yapmışlar..
Merhaba,
Karaburun’a hosgeldiniz. Köyümüzün adı Saip düzeltmek isterim.
Sevgiler
Merhabalar.. Ben de Saip olarak yazmışım zaten köyün adını.. Nerde yanlışlık yapmışım bilemedim..:) Çok teşekkür ederim. Sevgiler.